11 Ağustos, 2006

PEYGAMBERİMİZ'İN ŞEMAİLİ

Yürüyüş Tarzı: Hazreti Peygamber; yürürken ayaklarını sürümezler, adımlarını atarken yerden sertçe kaldırılardı. Hareket halin de iken sağa sola sallanmazlar, inişli yokuşlu engebeli bir arazı de yürürcesine hafifçe önlerine eğilirlerdi. Dimdik durup göğüslerini kabartarak yürümedikleri gibi, koşar adımlarla yürürcesine hızlıda yürümezlerdi. Fakat Allah’ın kendilerine bir lutfü olarak, uzun mesafeleri kısa zamanda katederlerdi.

Gülüş Tarzları: Peygamber Efendimiz, yaradılıştan beşuş çehreli, güleç yüzlü idi. Tebessüm denen “gülümseme”, Onun mübarek yüzünden hiç eksik olmazdı. En sıkıntılı anların da bile, üzüntülerini belli etmezler, yanındakilerin içlerini karartacak bir tavır sergilemezlerdi. Bilhassa sevdikleri kimselerle karşılaştıkların da, öylesine tebessüm ederlerdi ki, böyle anlarda yüzleri ay gibi parlardı. Hz. Aişe validemiz Peygamberimizin gülüş tarzlarını şu şekilde anlatmışlardır: “Resulullah Efendimizin, küçük dili gözükecek şekilde, kendinden geçercesine güldüklerini hiç görmedim. Onun gülüşü tebessüm şeklin de idi”.

Hayası: Peygamber Efendimiz, haya duygusu bakımından da eşsizdi. O, insanların en utangacı idi. Ashab-ı kiram, Onun utangaçlık halini ifade edebilmek için ortak bir ifade kullanmışlardır: “Resul-i Ekrem Efendimiz, duvağına bürünmüş gelinlik kızdan daha utangaçtı!..”
Peygamberimiz “Haya güzeldir, fakat kadında daha güzeldir” buyurmuştur. Haya örtüsüne bürünmüş kadın, topluluk içinde bir disiplin unsurudur. Davranışların da daha hassas, tavırların da daha titiz, hareketlerin de daha ölçülü olan kadınların bulunduğu topluluklar da gevşeme ve çözülme gözükmez.

Hz. Peygamber’in Ashabının Hayası: Resulullah Hz. Aişe ile beraber otururken, Hz. Ebu Bekir müsaade istedi ve içeri girdi. Sonra Hz. Ömer izin istedi ve içeri girdi. Daha sonra da Sad bin Malik izin istedi. Oda içeri girdi. Bunlardan sonra Hz. Osman da izin istedi. Resulullah içerdekilerle gömleksiz bir vaziyette konuşurken, Hz. Osman izin isteyince, Peygamber gömleğiyle üzerini örtü ve bundan sonra Osman da içeri girdi. Konuştular ve sonra çıkıp gittiler. Onların çıktığını gören Hz. Aişe: “Ya Resulallah, Hz. Osman’dan çekindiğin kadar, Hz. Ebu Bekir ve Ömer’den çekinmediğini gördüm. Sebebi ne ola ki?” diye sordu. Resulullah’da: Osman çok hayalı bir kimsedir. İçeri girdiğin de biraz önceki hal üzere bulunsadım, o meselesini bana açmazdı. İşte bundan korktum buyurdu.

Hiç yorum yok: