21 Haziran, 2007

-Kırkambar-

Bir bardak suya okuyup üfleme yapıldığında dudak bükenlere…

Japon Bilim adamı Prof.Dr.Masaru Emoto’nun su üzerine yaptığı bir araştırma son derece ilginç yeni bilgiler sunuyor bize.. “Su, cansız bir madde değil; canlı ve duyguları algılayan kristallerden oluşmaktadır. Su çevresinden pozitif ve negatif bilgileri alır ve ona göre tepki verir.”diyor Prof.Emoto. (Masaru Emoto/ Suyun gizli mesajı)Çekilen kristal fotoğraflarında suyun verdiği mesaj çok açık; Su, ne kadar sevgi, duygu ve ahenk dolu söz ve musiki ile karşılaşırsa; altıgen kristal yapısı da o kadar güzel ve düzgün olmaktadır. Mesela çekilen fotoğrafların birinde suyun yanında “şeytan” dendiğinde, kristaller kaotik bir biçime girerken, diğerinde de güzel sözlerle dua edildiğinde, suda, berrak ve estetik yapısı ile mükemmel bir altıgen ortaya çıkıyor.




Emoto, araştırmasıyla suyun sadece hafızasının ve bilgi taşıyıcı özelliğinin olmadığını, aynı zamanda kainatın dilini ve gerçek sevgi titreşimini de yansıttığını ispatlamaktadır. Mesela iki kavanozun içine haşlanmış pirinç konuyor. Birine “teşekkür” , diğerine “aptal” yazılıyor. Bir ay boyunca bu sözler bu şişelere söyleniyor. Netice çok enteresan: “Aptal” denen kavanozun içindeki pirinçler siyahlaşıyor ve kavanozdan çok kötü koku çıkıyor. Diğerinde ise; pirinç beyaz kalıp, hoş bir koku yayılıyor. Bu da gösteriyor ki, kötü ve iyi sözler, su ve pirincin üzerinde tesirli oluyor. Öyleyse Allah’ın nimet ve ihsanlarına karşı, zikir, fikir ve şükür vesilemizi hiç unutmamamız gerekiyor. Bilhassa Bismillahirrahmanirrahim ile Elhamdülillah gibi son derece basit ve etkili duaları hiç unutmamalıyız.. www.oznurcolakoglu.com suyun gizli mesajı

Not:Peygamberimiz as. rahatsızlanınca kendisini okuyup üflüyor ve meshediyordu. Hz. Aişe: “bizden herhangi biri hasta oldu mu, Resulullah sağ eli ile onu mesheder ve dua ederdi… Peygamberimiz: ‘Rukye de beis yok. Yeter ki, şirke gitmesin’ demiştir.(rukye:okuyup üfleme)




Besmeleli etin ne farkı var?

Bilim adamları, hayvan kesimi sırasında dinen getirilmesi zaruri olan ‘Bismillah, Allahuekber’ sözünün kesilen etler üzerinde herhangi bir etkisi olup olmadığını araştırınca şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşıyorlar.
Şam Üniversitesi Eczacılık Fakültesiden Prof. Halid Halave, laboratuvar ortamında yapılan deneylerde, besmelesiz kesilen sığır, küçük baş ve kuşların et dokularında pıhtılaşmış kan, çoğalmaya müsait bakteri ve mikroplar testip edilirken, besmele ile kesilen hayvan et dokuların da ise kan, mikrop ve bakterilere rastlanmadığını ifade etmiştir.
Aynı Üniversitenin Veteriner Fakültesi et sağlılığı bölümü profesörlerinden Fuad Nima; ‘dünyanın bir çok ülkesinde uygulanan, hayvanların uyuşturularak öldürülmesi işlemi sırasında kanın vücut’ta kalması, bu tür etlerin daha çabuk bozulmasına neden oluyor. Halbuki, kesim anında çekilen besmele ve tekbirin, hayvana yaptığı tesir ve heyecanın, hayvan organ ve adalelerinde meydana getirdiği hareketin kanın azami miktarda dışarıya atılmasına yol açtığını ve hayvanların daha az eziyet çektiğini tespit ettiklerini belirtiyor. İnancımıza göre, Allah’ın haram veya helal kıldıkların da illa bir hikmet aramak gerekmez. Fakat insanlığın bugüne kadar edindiği temel tecrübe, Allah’ın emir ve yasaklarında bildiğimiz veya bilmediğimiz hikmetler olduğudur. Bilim geliştikçe, Allah’ın bizler için hazırladığı nimet ve hikmetleri anlamak daha da kolaylaşıyor.
şehvar 6

Hiç yorum yok: