“Tesettür; bin dört yüz senedir, şu beş senede değiştiği kadar değişmedi. Hatta yozlaşmadı. Hatta saçmalamadı! Tabi ki değişen, yozlaşan, saçmalayan tesettür değil de tesettürlü olduğunu düşünenler!?.
Elbette ki üzerime alınıyorum.”
Sanıyorum ki; kalbimizin üzerindeki örtüyü fark edip ona sıkıca bürünebilirsek, bedenimizdeki ve yaşamımızdaki örtüye de o oranda daha sıkı bürünebileceğiz.
Bilmem ki meramı mı anlatabiliyor muyum? Lakin, ben uzun cümleler kurabilenlerden değilim.
Dergim, derginiz…
Fotoğraf / Ara Gürel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder