15 Haziran, 2006

Kıssa'dan Hisse

Gözyaşları Çok Değerlidir/Mesnevi'den

Günde beş kere kul; “Namaza gel de gözyaşı dök, sızlan.” diye çağrılır, davet edilir.

Müezzinin; “Haydi felaha! Haydi kurtuluşa!” diye nida edişi var ya; işte o kurtuluş, bu ağlayış, bu sızlanıştır.
Sen kimi gamla hastalandırmak istersen, onun gönlüne ağlayış yolunu kapatır, gözyaşlarını kurutursun. O ağlamaz hale gelir.
Bu süretle, gözyaşı dökmediği için, belayı bef’eden bulunmaz bela da, gam da, keder de gelir, gönle yerleşir. Çünkü artık onun sız lanma, gözyaşı dökme şefaatçisi yoktur.
Allah’ım! Birisini beladan kurtarmak ister isen, gönlüne sızlanmayı, yalvarmayı ihsan eder, gözyaşlarına yol açarsın.
Kur’an-ı Kerim’de şiddetli, çetin azaba uğrayan ümmetler hakkında dedin ki:

“Onlar, tevbe ve istiğfardan geri kaldılar,ağlayıp sızlanmadılar ki, bela onlardan yüz çevirsin,savuşsun gitsin.”
Ağlamadıkları için gönülleri katılaştı. İşledikleri günahlar, kendilerine ibadet gibi görünüyordu.

İnatçı kişi, kendisini suçlu bilmedikçe, nasıl olur da gözleri yaşarır?

Ağlayıp sızlanmanın, Allah’ın nazarında değeri, kadri kıymeti vardır. Ağlayıp sızlanmadaki değer, başka nerede vardır?

Ey ümit, sen şimdi belini sıkıca bağla; ey ağlayan sen de kalk, durma gül.
Çünkü büyük Allah, üstünlük bakımından gözyaşını şehitlerin kanları ile bir tutmaktadır.

Hiç yorum yok: