Veda Hutbesi:
Ey insanlar! Sözümü dinleyin. Bilmem ama belki de bu seneden sonra burada sizinle buluşamam… Ey insanlar! Kan ve mallarınız birbirinize haramdır. Tıpkı şu gün, şu ay, şu şehriniz gibi haram… Dikkat edin, cahiliye döneminden ne kaldıysa hepsi ayağımın altındadır. O dönemden kalan her türlü kan davaları da lağvedilmiştir. İlk kaldırılan kan davası da, İbn Rebia bin Haris’in kanıdır. Cahiliye faizleri de iptal edilmiştir. İlk iptal edilip yok sayılan faiz de Abbas bin Abdülmüttalib’inkidir. Çünkü bunların hepsi mülgadır.
İnsanlar! Artık şeytan şu ülkenizde kendisine uyulmaktan ebediyen ümidini kesmiştir. Ama basit sayılan hususlarda olsun yaptıklarınızda ona itaat olunursa bundan memnun olur. O halde din konusunda ondan sakının… İnsanlar! Nesi küfre bir ektir. İnkarcılar, insanları bununla azdırırlar. Yani (haram ayları) bir yıl helal , bir yıl haram sayarlar. Maksadları Allah’ın haram kıldıklarına ilave yapmaktır. Böylece Allah’ın haram kıldığına helal, helal kıldığına da haramlaştırmış olurlar. Zaman döndü dolaştı Allah’ın yeri göğü yarattığı noktaya vardı:
Bir yıl on iki aydır. Bunun dördü haram aydır. Üçü ard arda gelir; Zilkade, Zilhicce, Muharrem, Receb-i Murad ise Cemadi ve Şaban arasındadır.
Kadınlar hakkında Allah’tan korkun. Zira siz onları Allah’ın emaneti ile aldınız. Allah adına da onların namusunu kendinize helal kıldınız. Sizin onlar üstünde hakkınız olduğu kadar da, onların sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin onlar üzerindeki hakkınız, döşeğinizi sizden başkalarına çiğnetmemeleri; hoşlanmasınız tabii bu halden.* Bunu yaparlarsa, yaralamıyacak şekilde dövebilirsi niz onları. Ama onların da sizin üzerinizde; maruf şekilde yiyecek ve giyeceklerini temin ödevi vardır.
Aklınızı çalıştırın insanlar, çünkü ben tebliğ ettim. Ve size öyle iki şey bıraktım ki; onlara tutunursanız sapmazsınız; Allah’ın kitabı ve Resulullah’ın Sünneti.
Ey Nas! Dinleyin ve itaat edin. Hatta, Allah’ın kitabını aranızda uyguladığı müddetçe; kıvırcık saçlı bir köle başınıza tayin edilse bile…
Kölelerinize de dikkat edin!.. Onlara kendi yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin. Hataen suç işlerlerse onları bağışlayın. Ya da satın, ama eziyet etmeyin sakın.
Ey Nas! Sözümü iyi dinleyip, anlayın. Anlayın ki; her Müslüman birbirinin kardeşidir. Tüm Müslümanlar kardeştir. O halde bir kişiye kardeşinin malı helal olmaz. Ancak, gönül rızası ile verirse o ayrı… Siz nefsinize de zulüm etmeyin. Ya Rab! Tebliğ ettim mi?..
Yarın Rabbinizin huzuruna çıkacaksınız. Sakın benden sonra geri dönüp, birbirinizin boynunu vurmaya başlamayın terar…
Dikkat edin, burada bulunalar bulunmayanlara duyursunlar bunları. Ne belli, bekli de işitenden daha iyi kavrayacaktır duymayan biri… Bakın size benden sorulsa ne diyeceksiniz?
Dediler ki: Şahidlik edeceğiz ki; sen bize tebliğ vazifeni eda ettin ve bize güzel öğüt verdin. Şehadet parmağı yukarıda şöyle dedi O da: Şahid ol ya Rab! Şahid ol ya Rab! Şahid ol ya Rab!.
*Burada, yanlarına girmesini hoş görmediğiniz demektir. Yoksa, zina kastedilmiyor.
Fıkhu’ssiyre\Ramazan El-Buti
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder