30 Ekim, 2011

Editorden

"sustum!

sen hakkımda
kötü zanda bulunurken,
yaşananları yanlış ve
kendi açından yorumlarken,

sustum!

bilmiyordun, ki susuşum
yalnız O'nun içindi...

sustum! keşke bilseydin.

sürekli konuşmak;
sıkan, daraltan bir karabasanın içinde boğulmak!
tek kelime cevap vermeden susmak;
açan, genişleyen bir ruhun içinde huzur duymak!
bunun için sustum!

keşke bilseydin."



<><><><><><><>




Derviş ve Aşk


Dervişin biri, bir kucak elmayla yanından geçen kıza; "Nereye gidiyorsun?” diye sormuş.

Kız ilerde ki tarlayı göstererek:

"Sevdiğim çalışıyor şu tarlada. O’na gidiyorum” diye cevaplamış.

Derviş:

“O kucağına ne doldurdun?" diye sormuş.

Genç Kız; “Sevdiğime elma götürüyorum" diye cevaplandırmış.

Derviş: "Kaç tane elma var elinde?" diye sormuş.

Kız gayet sakin:

"İnsan, sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç?" demiş.

Bu cevap karşısında neye uğradığını şaşıran derviş, elindeki tespihi yavaşça kopartmış.




Sevgili okurlarım, siz hesabınızı tuttunuz mu bilmem ama ben kaç zamandır ayrı olduğumuzu çok iyi biliyor ve bu ayrılıktan dolayı kendime kızıyorum. Yazmak benim için uzun zamandır girmediğim bir oda gibi. Orada neyle karşılaşacağımı bilmiyorum, unuttum herşeyi. Sonra, yazdıklarımı ya da okuyup beğendiklerimi paylaşmak da arayı açınca zorlaştı sanki. Bundan sonra arayı açmayacağımı umuyorum.

Hiç yorum yok: