10 Ekim, 2012

-Kırkambar-

Bitki Çayları:

Özellikle kış mevsiminde çok fazla tüketilen ıhlamur, kekik, kuşburnu ve ada çayı gibi bitkisel çayların dakikalarca kaynatılmasının yanlış olduğu, bu şekilde yapılan çaydan içindeki yararlı maddelerin ölmesi nedeniyle gerekli faydanın alınamayacağı bildirildi.
Sivas Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü İhsan Aslan, yaptığı açıklamada, havaların soğumasıyla birlikte vatandaşların bitkisel çaylara yöneldiğini söyledi.
Zaman Gazetesi'nin haberine göre, bitki çaylarından gerekli faydayı alabilmek için bir defa demlenip tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Aslan, özellikle kış hastalıklarından korunmak isteyenlerin bitki çaylarını tercih ettiğini, 'doğru bilinen yanlışlar' nedeniyle birçok kişinin bu çaylardan gerekli faydayı göremediğini ifade etti.
-'Siyah çayı açık ve şekersiz tüketin'-  Bitki çaylarının yanı sıra siyah çayın da Türk toplumunda fazla miktarda tüketildiğini belirten Aslan, çayın açık ve şekersiz tüketilmesine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
'Çay, kalp krizi riskini azaltır. Cildi temizler, kan dolaşımını hızlandırır, uyarıcıdır. Zihin açar, uyku açıcıdır. Vücut ihtiyaç duyduğu sıvıyı almış olur, böbrek açısından faydalıdır. Yapılan araştırmalarda kansere de iyi geldiği biliniyor. Sıcak içildiği zaman vücudu rahatlatıcı ve dinlendirici özelliği vardır. Çayın bir de antioksidan özelliği vardır. Vücutta bir nevi mikrop öldürücü gibi çalışır. Fazla çay tüketimi sağlık açısından faydalı ama açık ve şekersiz tüketilmesi gerekiyor. Çok demli içildiği taktirde demir bağlayıcı özelliği aktif hale gelir ve kandaki demiri bağlar. Açık çay istenildiği kadar içilebilir. Mevcut şekerler kimyasal işlemlerden geçmiş beyaz şekerlerdir. Vücut şeker ihtiyacını günlük tükettiğimiz meyveler olsun, ekmek olsun buralardan karşılayabiliyor. Uzak durulması gereken üç beyazdan birisidir.'


Namaz Ve Sağlık:

Günümüzde plastik eşyalar (giysiler, halılar, çeşitli ev aletleri) vasıtasıyla vücudumuzda statik elektrik bolca birikmekte, namaz abdesti almak ve namaz kılmakla,bu elektrikten  ve onun verdiği gerilimden kurtulunmaktadır. Beyin damarları ve beyin dokusu namaz sırasında(özellikle kıyam ve secdede) daha iyi oksijen alır. Tadili erkana(disipline) dikkat edilerek kılınan namaz sırasında gözler adeta akomodasyon egzersizi yapar.  Bu egzersiz sonunda göz lensinin beslenmesi hızlanır. İçindeki artıklar dışarı atılır. Böylece lens sağlıklı kalır. Bu egzersizler, göz içi basıncını da etkiler. Kişiler katarakt ve glokom hastalıklarından bir nebze korunmuş olurlar. Namaz sırasında kıyam ve secde yapılırken kalbin sistolik ve diyastolik basıncı değişir, fakat kalpten pompalanan kan miktarı değişmez. Böylece namaz sırasında kalp izometrik egzersiz yapar.

Hiç yorum yok: